17 Haziran 2013 Pazartesi

Girilmeye Değer Bir Risk - Carlinhos






Girilmeye Değer Bir Risk - Carlinhos



Carlos Andrade Souza, nam-ı diğer Carlinhos... Brezilyalı sol bek 23.01.1987 doğumlu, boyu 1,75m.

Futbola Brezilya'nın önemli takımlarından Santos'ta başladı. 2005 yılında ilk kez A takım kadrosuna girdi. 2006 yılının Kasım ayında Brezilya Milli Takımı'nın İsviçre ile oynadığı hazırlık maçı kadrosuna davet edildi. 2007'de Güney Amerika Şampiyonu olan Brezilya U20 Milli Takımı'nın as oyuncusuydu. Santos'ta kendini yeterince gösteremeyince, 2008'de Cruzeiro'ya kiralandı.

Cruzeiro'da da beklediğini bulamadı ve oradan da ayrıldı. Sonrasında Mirassol ve Santo Andre takımlarının formalarını giydi. 2010'un devre arasında bedelsiz olarak Fluminense'ye transfer oldu. Fluminense formasıyla 153 resmi maça çıktı. Bu maçlarda 7 gol attı, 14 asist yaptı. Brezilya Ligi'nin en gözde sol bek oyuncularından birine dönüştü. Son dönemde yükselen performansıyla, Brezilya Milli Takımı kadrosuna çağrılmaya başladı.

Brezilya Ligi'nde çok görülmeyen mücadeleci yapısı ve rakiplerine karşı sertlikten çekinmeyen, kendisine yapılan sert müdahelelerden de kolay kolay yılmayan oyun tarzıyla, son 2,5 yılda Brezilya Ligi'nin en göze batan isimlerinden biri oldu.

Carlinhos; atletik, hızlı, çabuk, istikrarlı, tempolu, bir bek oyuncusuna göre tekniği iyi, hem savunmada, hem hücumda etkili bir oyuncu. Savunmada iyi olduğu kadar, dripling yeteneği sayesinde her fırsat bulduğunda hücuma destek vermesiyle Fatih Terim'in oyun tarzına da uygun, dengeli bir bek.

Kendi ceza sahası çevresinde kaptığı, veya kestiği toplarla hızlı şekilde rakip kaleye gidebilen, takım arkadaşlarını hızla hücuma çıkarabilen bir futbolcu. Geniş alan bulduğu zaman hücuma çıkmayı seviyor ve çıktığında da etkili oluyor. İkili mücadelelerde güçlü. Rakibe müdaheleleri yerinde. Pas arası yaparak rakibin hızlı hücumlarını kesebiliyor, top çalabiliyor. Kademe ve ters kademe anlayışı iyi. Pasları, ortaları, şutları iyi. İhtiyaç duyulursa kanatta da oynatılabilir. Bir kanat oyuncusu gibi kenar çizgisini kullanabiliyor, sıfıra inip orta yapabiliyor, fırsatını bulduğunda içeri girip şut atarak gol arayabiliyor. Hücumdayken nereye pas vereceğini, veya orta yapacağını bir bek oyuncusundan çok daha iyi biliyor.

Carlinhos, defansif özellikleriyle Riera'dan (Hakan Balta'dan da) kuşkusuz çok daha iyi bir sol bek. Hücumda da (Riera kanat oyuncusu olmasına rağmen) kesinlikle Riera'dan kötü değil.

Sertlik açısından Brezilya Ligi'nin üzerinde bir oyun yapısına sahip diyebiliriz. Tipik 'inceci' Brezilyalılardan değil. Ama bunun Avrupa için ne kadar yeterli olduğunu, ancak Carlinhos forma giymeye başladığı zaman tam olarak anlayabileceğiz. Avrupa futboluna tam olarak uyum sağlarsa, değerini daha da katlayacağı bir gerçek.

Carlinhos'la ilgili en çok merak edilen ve sorulan sorular; 26 yaşına kadar neden kendini çok gösteremedi? İyi bir sol bekse, şimdiye kadar niye Avrupa'da önemli liglerindeki bir takıma transfer ol(a)madı? Riskli bir transfer değil mi? Bu soruların birçok sebebi var aslında. Brezilya Ligi'nden her sene yüzlerce yetenekli oyuncu dünyanın farklı liglerine transfer oluyor. Bunun onlarcası yüksek maliyetlerle Avrupa'nın üst düzey liglerine gidiyor. Brezilya'da hala çok sayıda kaliteli, yetenekli oyuncu var ve her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Bunların arasında kendini gösterebilmek çokta kolay değil. Carlinhos'un şansızlığı, futbola başladığı Santos'ta, o dönem takımın gözdelerinden Kleber'in yedeği olmasıydı. Zaten Kleber'i kesemeyince, yeterince forma şansı bulamadı ve Santos kariyerini noktalamak zorunda kaldı. Brezilya'da yumuşak bileklere ve kusursuz tekniğe sahip oyuncuların daha çok sevilmesi, Carlinhos'un rakiple omuz omuza mücadeleden kaçmayan, dinamo gibi ileri geri çalışan, fiziksel özelliklerini de ön plana çıkaran futbolunun parlamasını geciktirdi. Kaliteli bir sol bek olduğunu gösterme şansını, ancak 2010'da transfer olduğu Fluminense'de bulabildi. "Carlinhos riskli bir transfer mi?" sorusunun cevabı ise başlıkta mevcut. Her transfer gibi Carlinhos transferi de riskli. Ama o riske girilmeye değer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder